Dizi birinci bölümün fragramının yayınlanmasıyla “İslam’a hakaret ettiğine” dair eleştirilerle karşı karşıya kaldı, bu eleştiriyi dile getirilenler tarafından yayından kaldırılması talep edildi. En güçlü eleştiri İsmailağa cemaati olarak bilinen gruptan geldi.
İsmailağa cemaatine olan İsmailağa Camii’ne ait twitter hesabında “Allah Teala’nın isimlerini, yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’i, dini-tasavvufi kavramlarımızı, mezhep ve tarikat gibi manevi kurumlarımızı, hacı ve hoca gibi çeşitli unvanları hedef alarak dinimizi ve dindarlarımızı aşağılamayı gaye edindiği anlaşılan yayın ve yapımların günümüz medyasında görülebilmesi asla kabul edilemez bir durumdur.” ifade edildi. İsmailağa cemaatine yakın hocalardan, bazı sosyal medya yayıncılarından buna paralel eleştiriler ifade edildi.
Dizi yapımcı firması olan Gold Yapım’ın twitter üzerinden yaptığı açıklamaya göre anlatılanların “belli bir kesime ya da gruba” ait olmadığını belirtirken “bu toplumun tüm farklılıklarıyla bir arada yaşamayı başaran kesime bir ayna tutması için kurgulandı” ifadelerine yer verdi.
RTÜK başkanı da çağrı merkezlerine gelen şikayetler üzerine üst kurulun inceleyeceğini, buna göre karar vereceklerini belirtti.
Bunun yanında çekimlerin yapılmasına izin verilen Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Darülaceze Başkanlığı’na ait mekanlarda çekim için izinlerin kaldırıldığı haberleri geldi.
Kızıl Goncalar Dizisinde İslam’a Hakaret Yaklaşımı
Yapılan eleştirilerde tam olarak hangi sahnenin “İslam’a hakaret” içerdiği belirtilmezken sosyal medyada Kur’an-ı Kerim öğretmenin tokat sahnesinin “Kur’an kurslarını, eğitim verenleri kötü gösterdiği” ifade ediliyor. Bundan yola çıkarak buna benzer dizilerin amacının bu olduğu ifade ediliyor.
Maalesef şiddeti alenen göstermek dizi dünyasında sıkça rastladığımız bir durum. Bunun yanında hayatın her noktasında buna benzer şiddet olaylarının yaşandığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Görsel sanatların ortaya çıkış noktası toplumdaki diskurların ortaya çıkarak farkındalık kazandırması diyebiliriz. Bunu yaparken ise olanı olduğu gibi göstermesi insanı rahatsız edebiliyor.
Hukukta Mecelle’den günümüze kadar uygulanan “su-i misal emsal değildir” kaidesi İslami cemaatlerde de uygulanan bir kural olması sebebiyle şiddetin alenen resmedilmesine karşı çıkılmaktadır. Dizide şiddet ile birlikte mekanın birlikte gösterilmesi tepkiyi artırdığını gösteriyor. Ufak kız çocuğuna aldığı eğitimde yaptığı bir hatadan dolayı tokat atılması, izleyicide mekan ile eylemin bir ilişkisi olabileceği algısı oluşturduğu düşünülüyor.
Mekânın anlamını gerçek yaşamda deneyim belirlerken sinemada, izleyicinin geçmiş deneyimleridir belirleyici olan, dolayısıyla deneyimlenmiş veya deneyime olanak tanıyan mekân, yaşanan, içkin ve algılanabilir olandır.
“Mekânın Sinematografik Temsili Bağlamında Beden-Mekân
İlişkisi“, Abdullah YÜCEL, Hikmet Selim ÖKEM, Kent Akademisi – Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi, Cilt: 13 Sayı: 4 – Kış 2020
Dizide eleştirileri üzerine çeken sahnelere karşılık, İsmailağa Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Hüseyin Çevik Hocaefendi‘nin ve İsmail Yaşar Hocaefendi‘nin dizi ile ilgili tepkilerini izleyebilirsiniz.
Dizinin ilgili sahnelerine verdikleri tepkide teknik bir yaklaşım sergiledikleri görülüyor. Tokat ile Kur’an kursunun ilişkilendirilmesine açıkça bir tepki dile getirilmiyor. Yayınlanan YouTube videolarında Kur’an kursu hocasının verdiği ceza gibi bir ceza verilemeyeceğini, ceza içerisinde “abdest bozulsa da günaha gire gire Amenerrasulü okumaya devam etmesi” diye bir şeyin olmadığını ifade ediyorlar. Belli ki senaryoyu yazan kişinin bu detayı bilmediği anlaşılıyor.
Merak edenler için: Cep telefonundan abdestsiz Kur’ân okumak caiz midir? Abdestsiz Kur’an’a dokunmak caiz mi?
İslami değerlere hakaret edildiğinin gerekçesi olarak dizi içerisinde yaklaşık 65 saniyelik bir süreye sahip bu sahnenin olduğu ve ek olarak yayıncı kanal Fox TV’nin İslam’ı kötü göstermek gibi bir hedefi olduğu da belirtilmiş. İlerleyen sahnede aynı Kur’an kursu hocası dergahta hanımanne olarak saygı gösterilen annesine ceza verdiğini anlattığında, yaptığının doğru olmadığını ifade ettiğini belirtmek gerekir.
Kızıl Goncalar: Toplumsal Kodlar
Genel olarak tüm bölümü izleyince tarikat hayatı ve seküler hayat karşılaştırılırken, yanında toplumda yer alan toplumsal kodlara da her yönüyle ele alıyor. Genel olarak ise seküler hayatı tarikat hayatına göre aşağı gösteren sahneler yer alıyor.
Aile içi huzur açısından, tarikat sözcüsü Sadi Hüdayi Efendi’nin imrenilecek bir aile hayatı resmedilirken Levent ile Beste’nin aile içi huzursuzlukları vurgulandığını söyleyebiliriz. Kızını ağlatanlara karşı oldukça hiddetli, kızına karşı ise merhametli bir anne olarak Meryem karşımıza çıkarken, kızı ile duygusal bağ kuramamış, sevmediğini ifade eden bir anne olarak Beste görünüyor.
Tarikat mensubu bir müridin kızı Zeynep, hayalleri olan, bunun yanında hayallerine uzak olduğunu bilse de mutlu olabilen bir genç kız iken, seküler bir ailenin kızı olan Mira, hayat standardı çok yüksek olsa da sinirli, mutsuz, hırslı bir kız olarak görünüyor.
Cüneyd’in psikiyatri servisine sevk edilmesiyle Efendi Hazretleri Sadi Efendi’yi Levent’e gitmesini istiyor. Sadi Efendi’nin yardımcısı Arif Efendi, Levent’in “28 şubatçı, bize çok ters birisiydi” demesiyle Sadi Efendi “Efendi hazretleri isim zikretti” diyerek Efendi hazretlerinin bir bildiğinin olduğunu belirtiyor. Efendi hazretlerinin işareti ile Cüneyd Efendi’yi Atatürkçü doktor Levent’in görmesiyle ve sonrasında gelişen olaylar izleyicide “Efendi hazretlerinin bir bildiği var gerçekten” algısı oluşturuyor.
Kızıl Goncalar’a RTÜK kararı
Gelen tepkiler üzerine RTÜK’ün yaptığı incelemede, yapılan eleştirilerde öne çıkmayan Meryem’in börek üretimi sırasında tarikata bağlı börek üreticisi olna patronuna yaptığı tereyağ itirazı sahnesinden dolayı olduğu görülüyor.
Dizide geçen diyaloglarda, “İslam’a ve Müslümanlara yakışmayacak sıfatların dindar görünümlü karakterler için kullanıldığı” ve bazı sahnelerde “dini hassasiyetlere sahip toplum kesimlerinin aşağılandığı”, bu şekilde 6112 sayılı Yasa’da geçen “Yayın hizmetleri,….toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmünün ihlal edildiği gerekçesiyle yayıncı kanal FOX’a üst sınırdan idari para cezası ve 2 kez program durdurma yaptırımı uygulandı.
Anadolu Ajansı İnternet Sitesi
Bir yanıt yazın