Cüneyd bir gece koğuşta kaldıktan sonra Levent ile konuşmak için odasına geçerler. Nihal’in intihardan vazgeçip bir adım daha hakikate yaklaştığını ifade ettikten sonra Levent şu soruyu sorar: “Kendine zarar vermek insanı hakikate yaklaştırır mı?“
Cüneyd bu soruya şu yanıtı verir: “Kendini öldürebilme fikri insanı hayatta tutan yegane şeydir.“
Levent bu söze benzer bir sözün de bir Fransız filozofa ait olduğunu söyler. Cüneyd, Cioran’dan alıntı yaptığını belirtir.
Bu konuda Fransız gazeteci Christian Bussy’nin Emil Cioran ile yaptığı röportajda Cioran’ın şu cümleleri kayda geçmiş:
“İntihar fikri olmasaydı kendimi çoktan öldürmüş olurdum. Yaşamaya devam etmemi sağlayan şey her zaman önümde böyle bir seçeneğin olduğunu bilmekti.”
Emil Cioran, Christian Bussy Röportajı 1973
Cioran’ın bu sözleri üzerinden Levent ile Cüneyd aralarında bir konuşma gerçekleşiyor. Cüneyd bu sözün kısmen doğru olduğunu ve insanı hayatta tutan şeyin ölüm korkusu olduğunu ifade ediyor. İntihar iktidarı konusunda Ciaron’un yanıldığını söyleyen Cüneyd, intiharın bir sapma hali olduğunu belirtiyor. Araba kullanırken de bu sapma halini görebildiğimizi ekliyor.
Levent’in kaza ile intihar karşılaştırması sorusu üzerine Cüneyd şunları ifade ediyor: Aşırı hız yapan, makas atan birisinde ölüm korkusu yerine ölümle dans eden bir insan olma hali vardır.
Benzer bir durum Cüneyd’in yakınlarından birinin başına gelmesi halinde, Cüneyd “insan hakikatle karşı karşıya kalmak istiyorsa bütün bağlarından kurtulabilmeli” cümlesini kuruyor. Bu cümleden hakikate ulaşmak isteyen birisinin ölümün ucuna kadar gelip kendi iradesiyle kurtulabileceğini anlıyorum. Kendi iradesi ise hakikat içerisindeki hakiki iradeye kuşatılmış olduğunu da kabul etmek gerektiğini düşünüyorum. Çok eski sofilerde anlatılan, “bir kişi dağın en zirve noktasını çıkar ve tüm zerreleriyle Allah diyerek uçurumdan aşağı atarsa ölmez” anlatısına benzer bir yaklaşım sergilediğini anlıyoruz.
Bu cümleden sonra Levent bu şekilde ölen birisi için sevdiklerine “hakikati ararken kazaya uğradı” denilip denilmeyeceğini sorguluyor. Cüneyd, “gerçekten sevdikleri olsaydı bu olay olmazdı” yanıtını veriyor. Olayın arka planındaki gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu ilerleyen sahnelerde görüyoruz.
Bir yanıt yazın